Istiklal'in sonu. Neyse hadi az kaldi sayilir. Ah su trafik. Hadi yesil, yan artik. Vestiyer. - "Giris ne kadar?" Üff ne kadar pahali. Inanamiyorum. Ne kadar kalabalik. Demislerdi, hafta sonu. -"Bira alabilir miyim?.. Ne kadar?" Fiyatlar ne böyle!? Bu aksam battim. Ögrencinin burada ne isi var. Gitsin parka. Bari bir sigara yakayim. Su zikkima da alisiyorum galiba. Nerede bu kibrit? - "Tesekkür ederim (?)" Kim bu sigarami yakan. Hemen de yanima oturmus. Yüzüne bakamiyorum. Farkindayim bana bakiyor. - Kisa Camel var mi? Yokmus. Burasini tekel bayii mi sandin? Olmaz tabi. Ben versem mi acaba? Hem sigarami yakmisti. Uzatiyorum. - Buraya oturmak ister misiniz? - Tesekkürler iyiyim böyle. - Gel otur. Bu tekliften ufacik tabureyi ortak kullanmak anlamini çikarmamistim. Neyse kimin umurunda .. (!!!) Iyi de onun eli niye belimde? .......... Kendimi berbat hissediyorum. Niye sigara beni böyle yapiyor - Iyi misin? - Hayir. - Yüzünü yikamak ister misin? - Iyi olur. ........... Bu iyi geldi biraz da oturursam bir seyim kalmaz. Su klozet ne büyük bir icat. .......... Nereye gitti bu. Neyse ben gidip birami içeyim. Piyasa iyiymis. Haftasonu farki bu olsa gerek. - Ah burada misin? Beni tuvalette birakip nereye gittin? .......... - Adin ne? Tanistik güzel isim. - Çalisiyorsun ha! - Sen? - Ben ögrenciyim. - Nerede? Ayni yalanlar. Kendimi dogru tanitmamam belki çok dürüstçe degil ama burasi Istanbul. Kimseye güvenemem. Hop! Ne bu samimiyet. Onun elinin gömlegimin içinde ne isi var. Yanagima bir öpücük. Dudaklar. Oh.... samimiyete bak. Yine mi dil (!) - O elin nerede senin? - Burada utanmana gerek yok. - Utanmiyorum. (!?) ........... - Buradan sonra ne yapiyorsun? - Bilmiyorum. - Bir yere gidelim. Bu gece seninle olmak istiyorum. - Bilemem. Zamana birak. - Lütfen. Yarindan sonra gidiyorum. Zaten bana acelesi olmayan çatmaz ki! Eli omzumda. Ellerimiz beraber. Tanisali bir saat oldu mu acaba? Elinin bacagimda isi ne peki. Üstelik pek hareketli. Güzel bir boynu var. Teni tuzlu degil. Güzel. Temiz insanlari severim. Kulagi da temizmis. Bu da ne? Küpeymis. Demek küpenin tadi da böyle oluyormus. Yanimdaki kim? Peki ben elimi niye onun omzuna koydum. Bir sey sanacak. Bacaklar. Bacaklarimiz sürtünüyor. Hayir, birak bacagimi. Bu el. Ben gidiklanirim, çek elini. Arandim ama... Ayni anda iki kisi, sagli sollu saldiriyorlar. Ama birbirlerinden haberleri yok. Kendime gelmeliyim. Elimi omzundan çeksem iyi olacak. Yine dudaklar. Bu aksam pek hizliyiz. Buradan çikinca ondan ayrilsam bayagi güzel olur aslinda. Peki bu kadar gösterip de nasil vermemezlik yapacagim. Güzel vücut. Memesinin uçlari ve dudaklarim. Hiç rahat durmuyorum. Ben bu aksam niye böyle azdim. Ben böyle degildim. Barin bir kösesi. Bu tarafa niye geçmis olabiliriz. Ellerim niye atletinin altinda. Ellerim ve memeleri. Meme uçlari. Dudaklarim. Onun göbegi. Dudaklarim. Bu isin sonu yok. Belki de var!.. Dar fitilli bir kot. Islak bir yere mi oturdun. Kotunun dügmeleri. Burada ne var. - Yeter daha fazla içme artik. Elindeki bir viski kadehini bir kenara birakiyorum. Ise devam. - Buradan çikinca bir yere gidelim. - Bilmiyorum. Gidelim mi acaba. Dörde on var. Birazdan bar kapanacak. Çabuk karar vermeliyim. - Çikalim. Vestiyer. Parayi ödüyorum. - Simdi ne yapiyoruz. - Yürüyelim. Acaba onu nereye kadar yürütebilecegim. Karar vermeliyim. - Nereye kadar yürüyecegiz? - Çorba içelim mi? - Içelim. Acaba zaman kazanmaya mi çalisiyorum. Barda düsünecek zamanim olmamisti. Biraz konusuyoruz. Fena bir tip degilmis. - Seni tekrar görmek isterim. Evinin telefon numarasi. Not defterime yaziyorum. Birer sigara ve çay. - Kalkalim mi? Disaridayiz. Karar vakti: - Nereye gidiyoruz? - Önümüze çikan ilk otele girelim. - Hayir. Taksim'den çikalim. Resepsiyon. Yine de Taksim'den çikmayi isterdim. Kimlikler. Ehliyetim ve pasaportu. Para-yi ödüyor. 202. kapiyi açiyorum. Küçük bir oda. Otelin vasatligina ragmen iyi bir oda. Banyo ve tuvalet. Tuvalet ve banyo. Banyolu tuvalet. Ne denirse. Bir metrekarelik bir yerde klozet, lavabo ve dus. - Her sabah ve aksam dus alirim. Tuzlu olmayan tenine karsi bu kadarini beklemiyordum. - Hangi yatakta yatiyorsun. - Sen? - Senin yatmadiginda. Karsilikli tebessüm. Tanrim! Ne gereksiz naz yapiyorum. Dusa giriyor. - Utangaç misin? - Evet. Kapat su perdeyi. Ekliyor: - Ama istersen soyunup yanima gelebilirsin. Sirayla dus aliyoruz. Yatakta. Çiplak. - Nerede kalmistik. Güzel bir ön sevisme. Ben en sevdigim yerde, boynundayim. Bir an önce durmazsam mor bir gerdanligi olacak. Bunu iyi bilirim. Tecrübe. Zaten hiç susmaz ki. O da bos durmuyor. Dudaklarim. Boynum. Göbegim... Daha asagilara. Hayir hayir. Ah . . Evet. Oral Seks. Ilk degildi ama yine de farkli bir sey gibi geliyor. Sanirim bu sefer sira bende. Sirayi bozmadan ben de devam ediyorum. Uzun bir ön sevisme. Birlesme vakti. Aci.... Her sey çok güzel gidiyor. Orgazm... Onun orgazmi. Ben daha gelmedim. Bir sigara yakiyor. Hayir beni beklemeliydin. Havayi bozmamak için bir sey söylemiyorum. Mastürbasyon yaparak, tuvalete gidip bosaliyorum. Ben de sigara yakiyorum. Güzel geceydi. Sigaralar bitiyor. Sevismeyi az önce bitirmemis gibi yeniden basliyoruz. - Bogazim kurudu, gidip kola alacagim. - Hiç bir yere gidemezsin. - Sigaramiz da bitti. - Olmaz. - Basim da agriyor. Hap alacagim hemen gelirim. - Tamam, ama çabuk ol. Kalkip giyiniyor. Külodunu, pantolonunu atletini, gömlegini, bel çantasini, atki-sini, montunu ve sapkasini bile... - 15 dakika sonra buradayim. - Bes... Kapiyi arkasindan kilitliyorum. Bozulsun diye diger yataga yatiyorum. Uykum var. Ne de olsa gelince kapinin sesine uyanirim. ........ Yataktan firliyorum. Olamaz. Hava iyice agarmis. Çoktan gelmis olmaliydi. Acaba gelip de beni uyandiramadi mi? Giyiniyorum. Resepsiyon. - Benimle gelen. Disari çikmisti. Döndü mü? Ben uyuyakalmisim. - Hayir kimse gelmedi. - Emin misiniz? - Ben kimseyi görmedim. Disari çikiyorum. Bos ve hizli adimlarla dolasiyor, ariyorum. Bulacakmisçasina. Uzun bir Taksim turundan sonra otele dönüyorum. - Geldi mi? - Hayir. Tekrar 202. odadayim. Yataga giri-yorum. Uyumak için. Vakit geçsin diye. Belki döner. Kendimi kandiriyorum. Adimi duyar gibi oluyor ve uyaniyorum. Hayir, sadece disarida birileri konusuyor. Numara, telefon numarasi. Evet aksam eve gidecekti. Bana bir açiklama yapacak, yapmali! Evime dönüyorum. Yine vakit geçsin diye. Geçmiyor. Tekrar Taksim'e geliyorum. Bulurum diye, görürüm diye. Ama yok. Anlar gibi oluyorum. Bu isler böyle. Sabah olur ve her sey biter. Hiçbir sey olmamis gibi. .............. Aksam oluyor. Telefon açiyorum. Kartli telefon. Çevirdigim numarayi görüyorum. Kontrol ediyorum. Dogru numara. - Alo ! Onu istiyorum. Hayiir... - BU NUMARADA ÖYLE BIRISI YOK ! ! .... UFUK. |
This page is maintained by Lambda, Istanbul